Habis tümörler yani kanserler farklı yollarla uzak dokulara ve organlara yayılma kapasitesine sahiptirler. Kanser hücrelerinin uzak bölgelere yayılarak buralarda oluşturdukları yeni kanser odaklarına "metastaz" adı verilir. Karaciğer insan vücudunda en sık metastaza maruz kalan organlardan biridir. Hatta söz konusu sindirim sistemi organlarından kaynaklanan kanserler olduğunda en sık metastaz izlenen organ karaciğerdir.

Kanser hastalığının ne denli sık olduğu ve karaciğerin de en sık metastaza maruz kalan organlardan biri olduğu gerçeği bir araya getirildiğinde, karaciğer metastazlarının çok sık rastlanan bir durum olması şaşırtıcı değildir. Hem bu nedenle hem de karaciğer metastazları olan kanserlerin büyük bir kısmında hastalığın seyrini belirleyen unsur kanserin esas odağı değil, karaciğer metastazları olduğunun görülmesi ile birlikte karaciğer metastazlarına yönelik tedaviler kanser tedavisinin odak noktalarından biri haline gelmiştir.

Karaciğer metastazları nasıl teşhis edilir?

Karaciğer metastazlarında teşhisinin belkemiğini radyolojik tetkikler yani görüntüleme yöntemleri oluşturur. Bunlar arasında en sık tercih edilen üç yöntem şunlardır: BT (Bilgisayarlı Tomografi), MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme), PET (Pozitron Emisyon Tomografisi). Ek olarak, kanser hastalarının takibinde kullanılan tümör belirteçleri karaciğer metastazlarının teşhisinde önemli rol oynarlar. Ancak, günümüzde karaciğer metastazlarını saptamada en hassas yöntem "intraoperatif ultrasonografi" olarak kabul edilir. Açık veya kapalı ameliyatta, ultrason probunu doğrudan karaciğer dokusuna temas ettirerek yapılan ultrasonografi anlamına gelen bu yöntem milimetrik metastazları dahi gösterebilir. Ayrıca, ameliyat sırasında cerraha teknik açıdan kılavuzluk etmesi özelliği ile intraoperatif ultrasonografi, günümüzde karaciğer cerrahlarının en önemli silahlarından biri haline gelmiştir.

Karaciğer metastazı açısından şüpheli dokudan biyopsi yapılması (parça alınması) ve bunun patolojik incelemeye (mikroskop ile değerlendirme) tabi tutulması standart bir uygulama değildir ve sadece bazı durumlarda başvurulur. Biyopsi ve patolojik incelemenin standart olarak uygulanmasının en önemli nedeni yanlış negatiflik riski yani kanser olduğu halde kanser olmadığı şeklinde yorumlanması riskidir.

Karaciğer metastazları nasıl tedavi edilir?

Karaciğer metastazlarına sahip kanserli hastaların yönetimi ile ilgili tüm kararlar, bünyesinde tecrübeli bir karaciğer cerrahisi ekibinin bulunduğu multidisipliner toplantılarda tartışılarak belirlenmelidir. Diğer bir deyişle, kanser ile ilgisi olan tüm branş (cerrahi, onkoloji, radyoloji, gastroenteroloji vb.) hekimleri hastanın tüm tıbbi bilgilerini tartışır ve uygun kararı verirler. Söz konusu karaciğer metastazları olduğu için de bu toplantıda mutlaka tecrübeli bir karaciğer cerrahı bulunmalıdır.

Günümüzde karaciğer metastazlarının tedavisinde kullanılan başlıca tedavi yöntemleri cerrahi tedavi, kemoterapi (sistemik tedavi) ve cerrahi dışı yerel tedavilerdir. Karaciğer metastazlarının olması bir kanserin artık evre 4 olduğunu yani sadece bulunduğu bölgeyi değil, tüm vücudu etkiler hale geldiğini gösterir. Tüm vücuda etki eden tek tedavi yöntemi de kemoterapi olduğu için, kemoterapi karaciğer metastazları ile seyreden bir kansere sahip hastaların tedavisinin olmazsa olmaz parçasıdır. Ne mutlu ki yeni ve güçlü kemoterapi ilaçlarının kullanıma girmesi ile birlikte karaciğer metastazlarının tedavisinde eskiyle kıyaslanmayacak ölçüde iyi sonuçlar elde edilmektedir. Kemoterapi, karaciğer metastazlarında küçülmeye yol açarak, daha önce cerrahi olarak çıkartılamayacak metastazları çıkartılabilir hale getirebilir ve cerrahi tedavi sonrası yeni metastazların ortaya çıkmasını engelleyebilir. 

Karaciğer metastazlarının cerrahi tedavisi hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için cerrahi tedaviler bölümündeki "Karaciğer Cerrahisi" başlıklı yazıya göz atabilirsiniz.

Cerrahi tedavi, diğer yerel tedavilerle kıyaslandığında, bazı önemli avantajlara sahiptir. Öncelikle, cerrahi tedavi ile metastaz olduğu düşünülen oluşumun çıkartılıp patolojik incelemeye tabi tutulması mümkündür. Böylece çıkartılan oluşumun gerçekten metastaz olup olmadığı kesin olarak teyit edilir; zira, görüntüleme yöntemleri ile metastaz olduğuna karar verilen anormal oluşum aslında iyi huylu bir oluşum olabilir. Bu durumda da hastanın tedavisi bariz şekilde değişebilir.

İkincisi, cerrahi tedavi geride tümör hücresi kalmadığını garantileyen tek yöntemdir. Eğer cerrahi olarak çıkartılan parça patolojik incelemeye tabi tutulur ve metastazın tamamen temiz sınırlarla çıkartıldığı teyit edilirse, artık o metastazın olduğu bölgede geride hiçbir canlı kanser hücresi kalmadığını öğrenmiş oluruz. Oysa, yakma ve şua tedavisi uygulanan metastazlarda, geride canlı kanser hücresi kalıp kalmadığını net olarak bilmek imkansızdır.

Üçüncüsü de, cerrahi tedavinin en iyi uzun dönem sonuçlarına sahip olmasıdır. Karaciğer metastazlarının cerrahi yolla çıkartıldığı hastalarda yaşam beklentisinin diğer tedavilerin uygulandığı hastalara göre anlamlı ölçüde daha uzun olduğu birçok çalışma ile gösterilmiştir.

Eğer karaciğer metastazları için karaciğer cerrahisi planlanıyorsa, aranan ilk ve olmazsa olmaz kriter hastanın genel sağlık durumunun böyle bir cerrahi işleme uygun olmasıdır. Yandaş hastalıklar nedeniyle karaciğer cerrahisinin kabul edilemeyecek ölçüde yüksek riskli olduğu hastalarda sadece cerrahi dışı tedaviler uygulanabilir. Bu noktada vurgulanması gereken bir husus, ileri yaşın cerrahiye engel bir durum olmadığıdır. İleri yaşta olduğu halde genel sağlık durumu iyi olan hastalar da pekala karaciğer ameliyatı olabilirler.

Her karaciğer metastazı ameliyat için uygun mudur?

Hayır. Karaciğer metastazlarında cerrahi tedaviye uygunluğu belirleyen en önemli unsurlar esas kanserin tipi ve yerleşimi, karaciğer metastazlarının ve karaciğerin durumu, hastanın genel sağlık durumu ve sistemik tedaviye alınan yanıttır. Dolayısıyla, her karaciğer metastazı hastasında cerrahi tedavi yapmak mümkün değildir.

Karaciğer metastazlarında uygulanan cerrahi dışı tedaviler nelerdir?

Cerrahi dışı yerel tedaviler arasında günümüzde sıkça tercih edilen yöntemlerden biri ablasyondur. Ablasyon tedavisi, kanser hücrelerinin fiziksel veya kimyasal yolla yok edilmesini tanımlar. Ablasyon tedavisinde en sık tercih edilen yöntem, radyofrekans veya mikrodalga sayesinde oluşturulan yüksek ısı ile kanserli hücrelerinin öldürülmesidir. Bu yöntem halk arasında “tümörün yakılması” olarak bilinir. Ablasyon tedavileri, lokal anestezi altında ve ultrasonografi eşliğinde ciltten girilerek yapılabildiği gibi, açık veya kapalı ameliyat sırasında da uygulanabilir. Ayrıca, ablasyon tedavileri cerrahi tedavi ile birlikte de kullanılabilir. En önemli dezavantajı, ancak belli bir boyutun altındaki metastazlara uygulanabilmeleridir.

Cerrahi dışı yerel tedavilerden bir diğeri de transarteryel tedavilerdir. Bu tedavi yönteminde anjiyografi aracılığıyla karaciğer atardamarına ulaşılır ve damara kemoterapi ilacı (TAKE, TransArteryel KemoEmbolizasyon) veya radyoaktif madde (TARE, TransArteryel RadyoEmbolizasyon) içeren bir tıkaç yerleştirilir.

Radyoterapi ya da şua tedavisi de karaciğer metastazlarının kullanılan diğer bir yerel tedavi yöntemidir. Şua tedavisi teknikleri ve cihazları da belirgin ölçüde gelişmiştir. Bugün artık tüm karaciğere değil, metastazlara odaklı radyasyon vermeyi sağlayan teknikler kullanılmaktadır.

Karaciğer metastazlarında tedavi sonuçları nasıldır?

Uygun hasta ve tedavi yöntemi seçildiğinde, karaciğer metastazlarının tedavi sonuçları oldukça iyi olabilir.