SAFRA YOLU KANSERİ

Safra yolu kanserlerinin oldukça büyük bir kısmı, safra kanallarını oluşturan ve "kolanjiyosit" adı verilen hücrelerden kaynak alır. Kolanjiyositlerden kaynaklanan kanserlere "kolanjiyoselüler karsinom (kolanjiyokarsinom)" adı verilir. Safra yolu kanserleri, yerleşim yerlerine göre dörde ayrılabilir: Karaciğer içinde yerleşik olanlar (intrahepatik kolanjiyokarsinom), karaciğer dışında ve karaciğere yakın bölgede yerleşik olanlar (hiler kolanjiyokarsinom), safra kesesi kanseri, karaciğer dışında ve karaciğere uzak bölgede yerleşik olanlar (distal kolanjiyokarsinom). Safra yolu kanseri nadir görülen kanser tiplerinden biridir.

Safra yolu kanserleri ne yazık ki erken dönemlerde genellikle hiçbir şikayete yol açmazlar. Şikayetler ortaya çıktığında kanser sıklıkla ileri bir evreye ulaşmıştır. Safra yolu kanserinde en sık rastlanan şikayetler sarılık, kaşıntı, kilo kaybı, iştahsızlık ve karın ağrısıdır. Sarılık henüz ortaya çıkmadan önce hastaların bir kısmı kaşıntıdan şikayet edebilirler. Kaşıntı safra tuzlarının cilt altında birikimine bağlıdır ve vücutta yaygın olarak hissedilir.

Safra yolu kanserleri nasıl teşhis edilir?

Safra yolu kanseri teşhisinin belkemiğini radyolojik tetkikler yani görüntüleme yöntemleri oluşturur. Tıkanma sarılığı olan hastalarda genellikle ilk tercih inceleme ultrasonografidir. Tümörden şüphelenildiği durumlarda ise genellikle MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) ve MRKP (Manyetik Rezonans KolanjiyoPankreatografi) gibi ileri düzey tanı yöntemlerine başvurulur. Karaciğer dışında yerleşik kolanjiyokarsinomlarda tercih edilen diğer tanı yöntemleri arasında EUS (Endoskopik UltraSonografi) ve ERKP (Endoskopik Retrograt KolanjiyoPankreatografi) yer alır. Safra yolu kanseri ile ilgili ciddi şüphe oluşan hastalarda ise hastalığı evrelemek amacıyla BT veya PET (Pozitron Emisyon Tomografisi) kullanılır. Safra yolu kanserlerinin tanısında biyopsinin yeri oldukça sınırlıdır. Bunun iki önemli nedeni vardır. Birincisi, safra yollarından biyopsi alınması kolay bir işlem değildir ve biyopsi işlemi tümörün diğer dokulara ekilimine neden olabilir. İkincisi de, biyopsilerin yanlış negatiflik riski mevcuttur. Diğer bir deyişle, kanser olduğu halde patolojik incelemede kanser olmadığı söylenebilir. Bu nedenle, ileri görüntüleme yöntemleri ile safra yolu kanserinden şüphenilen hastalar cerrahi tedavi adayıdırlar. Biyopsi sadece cerrahi tedavi olabilecek evreyi aşmış olan hastalarda uygulanır.

Safra yolu kanseri teşhisini takiben yapılacak ilk iş hastalığın evresinin belirlenmesidir. Evreleme, görüntüleme yöntemlerindeki bulgulara göre yapılır. Safra yolu kanserinin hangi evrede olduğunu belirlemek yani kaynak aldığı bölgede çevresini ne düzeyde istila ettiğini, lenf bezlerine veya uzak organlara yayılıp yayılmadığını belirlemek uygun tedavi şemasını belirlemek açısından elzemdir.

Safra yolu kanserleri nasıl tedavi edilir?

Safra yolu kanserlerinde tek etkili tedavi cerrahidir. Bu nedenle hastayı, eğer değilse bile, bir cerrahi adayı haline getirmek için azami gayret gösterilmelidir. Cerrahi tedavinin şeklini, kanserin yerleşim yeri ve yaygınlığı belirler. Cerrahi tedavi uygulanan hastalarda ameliyat sonrasında ve cerrahi tedavi için uygun aday olmayan hastalarda uygulanır. Başlangıçta cerrahi tedavi için uygun aday olmayan hastalar kemoterapiye iyi yanıt verip cerrahi adayı haline gelebilirler; bu nedenle, bu hastalar bu açıdan aralıklı olarak değerlendirilirler.
Işın ya da şua tedavisi, cerrahi tedavi uygulanan hastalarda ameliyat sonrasında ve cerrahi tedavi için uygun aday olmayan hastalarda kemoterapi ile birlikte uygulanabilir ancak etkisi düşüktür. Seçilmiş hastalarda bir tedavi seçeneği de karaciğer naklidir. Ancak hastanın birçok kriteri doldurması gerekir.

Safra yolu kanserlerinin cerrahi tedavisi ile ilgili ayrıntılı bilgi edinmek için cerrahi tedaviler bölümündeki "Safra Yolu Cerrahisi" başlıklı yazıya göz atabilirsiniz.

Safra yolu kanserlerinde tedavi sonuçları nasıldır?

Günümüzdeki tedavi seçenekleri sayesinde safra yolu kanserinde oldukça yüz güldürücü sonuçlar elde edilebilmektedir. Bu nedenle, safra yolu kanseri eskiden düşünüldüğü kadar çaresiz bir kanser tipi değildir. Unutulmaması gereken nokta, uzun soluklu veya kalıcı şifa için tek etkili tedavinin cerrahi tedavi olduğudur.