HEMOROİDAL HASTALIK (BASUR)

Hemoroidal hastalık ya da halk arasında bilinen ismiyle “basur” makat bölgesinde yerleşmiş olan  damarların büyümesiyle ve kesecikler oluşturması sonucu ortaya çıkar. Bu kan damarları, o bölgedeki koruyucu doku ile birlikte sıvı ve gaz tutmaya yardımcı olur. Büyüyen bu damarlar yerleşim yerine göre makat içinden ya da dışından kaynaklanabilirler. Bu damar keselerinin içinde var olan kan pıhtılaşıp katılaşabilir ve bu durum şikayetleri artırarak kanamalara ve enfeksiyonlara neden olabilir.

En sık dışkılama sırasında ya da sonrasında kanama ve makat bölgesinde ele gelen kitlenin fark edilmesi olarak belirti verir. Kan taze kan şeklinde parlak ve açık kırmızıdır. Eğer hemoroid kesecikleri içindeki kan pıthılaşır ve oksijen taşıma kapasitesi bozulursa şiddetli ağrıya neden olabilir. Tüm bunlara ek olarak makatta ödem ve kaşıntı gelişebilir.

Bazı ailelerde sık görülebilir, bunun temelinde kalıtımsal nedenler olabileceği gibi asıl neden yaşamsal ve beslenme alışkanlıklarının benzerliğidir.  Kabızlık, hamilelik, doğumlar, yetersiz su tüketimi, alkolizm, katı gıdalarla beslenme, şişmanlık, inatçı ishaller, karın içi basıncın artmış olması, tuvalette gereksiz ve uzun zaman geçirme, dışkılama gereksinimini erteleme ve yaşlılık basurun sık nedenleri arasındadır.

Basur makattan kanamanın sık bir nedeni olmakla birlikte, tek nedeni değildir. Hemoroidal hastalık tespit edilse dahi, makattan kanama olan hastaların kanama nedeni olabilecek diğer ciddi hastalıklar yönünden incelenmesi gerekir. Basur çatlak, fistül, apse ve tümörler başta olmak üzere makat bölgesindeki pek çok hastalık ile karışabilir.

Fizik muayene ile tecrübeli hekimler tarafından tanısı kolaylıkla konabilir. Hekim, hastanın ek şikayetlerine ve muayene sırasındaki bulgulara göre rektoskopi ya da kolonoskopi olarak tanımlanan görüntüleme yöntemlerinden de yararlanabilir. Bu incelemeler özellikle hemoroidal hastalık ile birlikte olabilecek ya da ona benzer belirtiler gösterebilen hastalıkların tanınmasında yardımcıdır. 45-50 yaş üzeri hastalarda ise tam kolonoskopik inceleme özellikle kanser riskinden dolayı rutin olarak önerilmektedir.

Basura sahip her bireyin tedavi ihtiyacı yoktur. Bu hastalık yaşam kalitesini bozar hale gelmiş veya sağlığı olumsuz yönde etkiler hale gelmiş ise tedavi edilir. Basur (Hemoroidal hastalık) tedavisi evresine göre değişir. Erken evre hastalıkta ilaç tedavisi, yaşam ve beslenme tarzı değişiklikleri önerilir. Lifli gıda alımına geçmiş alışkanlıklar da göz önüne alınarak aşamalı bir şekilde geçilmelidir. Bu tip beslenmeye başlandıktan sonra ilk günlerde karında şişkinlik ve gaz sancıları olabilir. Sıcak su banyoları şikayetleri azaltmada ve o bölgenin temiz kalmasında yardımcı olur. Bu şekilde, önce hastalık kontrol altına alınarak daha basit girişimlerle sorun çözülebilmektedir. Ancak durmayan kanama, kozmetik nedenler, şiddetli ağrıya neden olan kan pıhtısı varlığı ve enfeksiyon gelişmesi durumunda ameliyat ile tedavi gerekebilir.

Basur tedavisinde uygulanan diğer tedavi yöntemleri bant ligasyonu, skleroterapi, lazer ve radyofrekans yöntemleridir. Daha ileri hastalığı olan kişilerde tüm hemoroid kesesi çıkarılır. Hemoroid keselerinin varlığı ile birlikte makatın iç yüzeyinde sarkma da var ise o zaman stapler olarak tanımlanan zımbalama yöntemi uygulanabilir. Ayrıca yeni gelişen tedavi seçenekleri arasında yer alan damar bağlama yöntemi de uygun hastalarda kullanıldığında ameliyat sonrası daha az ağrı gelişmesine ve daha az kanamaya neden olarak ameliyat sonrası hasta konforuna katkı sağlar.

Basur ameliyatları ile ilgili daha ayrıntılı bilgi edinmek için cerrahi tedaviler bölümündeki "Anüs Cerrahisi" başlıklı yazıya göz atabilirsiniz.