Safra yolları adeta dev bir çınar ağacına benzer. Küçük ve orta boy dallar karaciğerin içinde, büyük dallar ve gövde karaciğerin dışında yerleşiktir. Safra kesesi de karaciğer dışında yer alan safra yollarının bir parçasıdır. Safra kanalı taşı, safra yollarının safra kesesi dışında kalan kısmında ortaya çıkan safra taşlarıdır. Safra kanalı taşlarına en sık ana safra kanalında (tıbbi adıyla “koledok”) rastlanır ve buna “koledokolityazis” adı verilir. Safra taşları eğer safra ağacının küçük ve orta kısımlarında yani karaciğer içindeki safra kanallarında yerleşik ise buna “hepatolityazis” adı verilir.
Safra kanalı taşları tamamen sessiz olabilirler ve tesadüfen saptanabilirler. Bununla birlikte safra kanalı taşları çok ciddi ve ölümcül olabilen hastalıklara da yol açabilirler. Bunlar arasında en sık görülenler “akut kolanjit” ve “akut pankreatit” adı verilen hastalıklardır.
Akut kolanjit safra kanallarının, safra kesesini de içeren, yaygın iltihabıdır. Sıklıkla taşa bağlı tıkanma sarılığı zemininde gelişir. Oldukça ciddi ve şiddetli bir hastalıktır. Hastalar sıklıkla yüksek ateş, sarılık ve karın ağrısı şikayetleri ile başvururlar. Bu hastalık zamanında ve uygun bir şekilde tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilir.
Safra kanallarındaki taşlar aynı zamanda pankreas kanalını da tıkayabilir. Bu durumda pankreas iltihaplanması yani akut biliyer pankreatit meydana gelebilir. Akut biliyer pankreatit sıklıkla hafif veya ılımlı bir seyre sahip olsa da, hastaların bir kısmında ölümcül olabilecek düzeyde ağır seyredebilir.
Safra kanalı taşlarında teşhisin belkemiği görüntüleme yöntemleridir. Ultrasonografi, safra kesesinin değerlendirilmesinde çok başarılı olsa da safra kanallarının değerlendirilmesinde yetersiz kalabilir. Bu durumda MRKP (Manyetik Rezonans KolanjiyoPankreatografi) ya da EUS (Endoskopik UltraSonografi) adı verilen yöntemlere başvurulur.
Safra kesesi taşlarının aksine hiçbir şikayete yol açmasa dahi safra kanalı taşlarının tedavi edilmesi şiddetle önerilir. Bunun nedeni safra kanalı taşlarının ciddi hastalıklara yol açma riskinin daha yüksek olmasıdır. Günümüzde en sık tercih edilen yöntem ERKP (Endoskopik Retrograt KolanjiyoPankreatografi) adı verilen yöntemdir. ERKP ile safra ve pankreas kanalları görüntülenebilir ve bu kanallara girişim yapılabilir. ERKP’de standart mide endoskopisindeki gibi endoskop ağızdan girilir, yemek borusu ve mide geçilerek onikiparmak bağırsağına ulaşılır, onikiparmak bağırsağının ikinci kısmında yer alan “papila Vateri”den girilerek safra ve pankreas kanallarına ulaşılır.
ERKP’nin mümkün olmadığı veya başarısız olduğu, daha önce geçirilmiş mide cerrahisi, çıkartılması mümkün olmayan taşlar gibi durumlar söz konusuysa safra kanalı taşları cerrahi yolla tedavi edilebilir. Bu amaçla uygulanan cerrahi işleme “koledok eksplorasyonu” adı verilir ve ana safra kanalının açılıp, içinin tamamen temizlenmesini tanımlar. Safra kanalı taşlarına yönelik cerrahi tedavi açık veya kapalı yöntemle yapılabilir.
Safra kesesi olan kişilerde safra kanalındaki taşların safra kesesinden düştüğü kabul edilir. Bu nedenle, safra kanalı taşı tespit edilen hastalarda safra kesesi ameliyatın tedavinin vazgeçilmez bir parçasıdır.