Obezite ve Metabolik Cerrahi

Obezite cerrahisi ve metabolik cerrahi ya da her ikisini kapsayan bariyatrik cerrahi, şişmanlık ve bazı metabolik hastalıklar için yapılan ameliyatları içerir. Yıllar içinde bu ameliyatların uygulanma sıklığı inanılmaz ölçüde artmıştır. Cerrahi tedavi ciddi obezite hastalarının tedavisinde kanıtlanmış en etkili olan tedavi yöntemlerindendir. Obezite cerrahisinde hedefe ulaşmayı sağlayan iki mekanizma mevcuttur. Bunlar ilk olarak mide hacmini küçülterek besin alımını azaltmak ve alınan besinlerin emilimini kısıtlayarak kalori alımını azaltmaktır. Tüp mide (sliv gastrektomi) ve gastrik baypas günümüzde en sık uygulanan obezite ameliyatlarıdır. Bu ameliyatlar açık, laparoskopik ve robotik tekniklerle yapılabilir. Fakat günümüzde açık ameliyat teknik zorluk ve hastanın iyileşme sürecini uzattığı için sık tercih edilmemektedir. Çok şiddetli obez hastalarda dahi bu ameliyatlar kapalı yöntemlerle, özel aletlerle güvenli bir şekilde yapılabilir. 

Obezite cerrahisi ve metabolik cerrahi ile ilgili sıkça sorulan soruları yanıtlamak istiyorum.

Ameliyat öncesinde nasıl bir hazırlık süreci oluyor?

Ameliyat öncesi bütün hastalar hormonal ve psikiyatrik değerlendirmeden geçer. Sonrasında diyetisyen ve bir sindirim sistemi hastalıkları uzmanı hastayı değerlendirir.  Ameliyat için uygun hastalar anestezi değerlendirmesine alınır. Yüksek tansiyon veya kalp hastalığı olanlardan kardiyoloji görüşü, akciğer hastalığı olanlardan göğüs hastalıkları muayenesi istenir. Ameliyat öncesi hastalardan diyet yapması, sigara kullanımı varsa sigaranın bırakılması, kan şekerlerinin, kan basıncının düzeltilmesi  istenir. Ameliyat öncesi endoskopi ve ultrasonografi tetkikleri istenir. Safra kesesinde taş olan hastalarda, ameliyatta safra kesesinin alınması hastalara önerilir. 

Ameliyat sonrasında en sık karşılaşılan sorunlar nelerdir?

Ameliyat sonrası erken dönemde hastalarda damarda pıhtı oluşarak pıhtının akciğer ve başka organlara atması, akciğerlerde kapanma, akciğer enfeksiyonu, yara yerlerinde enfeksiyon riski oluşabilir. Bunlar gerekli önlemlerle büyük oranda önlenir. En önemli risk dikişlerin açılması, mideden kaçak oluşmasıdır. Bu risk hastaların ortalama %7’sinde mevcuttur. Sigara kullanımı, hastanın yandaş ek hastalıkları olması bu riski artıran durumlardır. 

Ameliyat sonrası erken dönemde bir sorun yokken sonradan oluşan kusmaların birkaç sebebi vardır. Bu nedenler arasında midenin kendi etrafında dönmesi veya midede iyileşme dokusuna bağlı daralmalar yer alır. Bu hastaların tedavisi endoskopik (ağızdan ışıklı boru ile mideye bakılması) olarak başarılı bir şekilde yapılmaktadır, ikinci ameliyata genelde gerek duyulmaz.

Ameliyat sonrasında mideden kaçak olduğu nasıl anlaşılır?

Ameliyat sonrası yeme içmede zorlanan, kusma, karın ağrısı, genel durum bozukluğu, ateş yüksekliği, omuz ağrısı olan hastalarda kaçak olmasından şüphelenilir. Bu durumda hastaya karın tomografisi çekilir. Mide dikişlerinde kaçak tespit edilen hastalara karın içerisinde birikmiş mayi mevcutsa ultasonografi eşliğinde karın içerisine ince tüp (dren)  takılır. Endoskopi ile kaçağın yeri ve büyüklüğü tespit edilir, gerekirse stent uygulaması yapılır. Bir süre aç takip sonrasında kontrol görüntüleme yapılır, iyileşme gözlemlenirse yeme içmeye başlanır. Stent iyileşme sağlandıktan sonra çekilerek tedavi tamamlanmış olur.

Ameliyat sonrasında ağızdan beslenmeye ne zaman başlayabilirim?

Ameliyat akşamı bir bardak su, ameliyatın birinci günü bir litre su, ikinci gün berrak meyve suyu verilir. Herhangi sıkıntı yaşamayan hastalarda devamında çorba gibi tanesiz beslenmeye geçilir. Ameliyat sonrası 10. gün hastalara püre tarzı yiyecekler başlanır. Hasta ameliyat sonrası diyetisyen kontrolünde ortalama 20 gün sonra normal beslenmeye geçer.

Ameliyat sonrasında beklenen kilo kaybı nedir?

Hastalar ameliyat sonrası ilk bir yılda vermesi gereken kilonun yarısını vermiş olur. Özellikle ameliyat sonrası erken dönemde hızlı kilo kaybı beraberinde kas kaybına da sebep olur. Kas kaybını engellemek için ilk bir ayda hastalara protein destekleyici mamalar verilir. Vitamin eksikliğini engellemek için vitamin takviyeleri yapılır. Ameliyat sonrası erken dönemde halsizlik, kansızlık gibi şikayetler destek tedavi ile giderilir. Gereken önlemler taburculuk reçetesinde yer aldığı için sağlık sorunları ile sık karşılaşılmamaktadır.

Ameliyattan sonra tekrar kilo alır mıyım?

Evet, bu olasılık dahilindedir. Obezite ameliyatı sonrasıda ilk 6 ayda hızlı olmak üzere 18 ay boyunca kilo kaybı devam eder. Sonrasında kilo kaybı yavaşlar, 24 ila 60 ay arasında yaklaşık %10’luk bir kilo alımı olabilir. Mide zorlanarak genişlemediği sürece kişinin tekrar eski kilolarına dönmesi beklenen bir durum değildir.