Dalak cerrahisi için en sık gerekçe dalak travmasıdır. Ancak, dalak tümörleri, bazı kan hastalıkları gibi çeşitli hastalıklar nedeniyle de dalak cerrahisi uygulanır. Dalak, vücuttaki lenfosit (bağışıklık hücreleri) üretimi, kanın temizlenmesi ve depolanması gibi önemli fonksiyonlara sahip bir organdır. 

Dalak travması (dalakta yırtılma, dalağın patlaması) nedeniyle yapılan ameliyatlar genellikle açık yöntemle yapılır. Buna karşın, travma dışı hastalıklar nedeniyle yapılan ameliyatların büyük bir kısmı kapalı yöntemle (laparoskopik veya robotik) gerçekleştirilir. 

Dalak ameliyatı sonrasındaki iyileşme sürecinde ameliyatın yapılma nedeni, eşlik eden hastalıklar gibi birçok faktör etkilidir. Örneğin, selim bir dalak tümörü nedeniyle ameliyat edilen sağlıklı bir birey kapalı ameliyattan bir iki gün sonra taburcu edilebilir ve genellikle bir haftada normal yaşantısına döner.
Dalak ameliyatları ile ilgili sıkça sorulan soruları sizin için yanıtlamak istiyorum. 

Dalak olmadan yaşanır mı?

Evet. Ancak, dalağın tamamı alındıysa, bazı bakterilere karşı savunma yetersiz kalabilir. Bu nedenle, dalağı tamamen çıkartılan bireyler düzenli olarak bazı aşıları olmak zorundadır.

Dalak ameliyatında dalağın tamamını çıkartmak şart mıdır?

Hayır. Uygun durumlarda dalağın sadece bir kısmı çıkartılabilir. Buna en güzel örnek dalağın sadece bir bölgesinde yerleşik olan selim dalak tümörleridir. 

Dalak ameliyatı kapalı yöntemle yapılabilir mi?

Evet. Hatta mümkün olan her durumda öncelikli tercihtir. 

Tüm dalak ameliyatları kapalı yöntemle başlanıp, kapalı yöntemle tamamlanır mı?

Hayır. Ameliyata kapalı yöntemle başlansa da, ameliyat sırasında ortaya çıkan tıbbi, cerrahi veya teknik nedenlerle açık yönteme dönülmesi gerekebilir. Ancak, gerek kapalı ameliyat için uygun olmama kriterleri gerekse kapalı ameliyatta açık yönteme geçme kriterleri sorumlu cerrahın tecrübesi ve kurumun olanakları ile değişiklik gösterir.